24 Aralık 2013 Salı

Yeni yıl hediyelerim gelmeye başladı #newyear #present #blankbook #2014 #office #architecture #yoo #yooarchitecture #istanbul #igersistanbul #turkey (at Yoo Mimarlık)

11 Aralık 2013 Çarşamba

#red #channel #lips #girl #me #myself #ginger #rain #rainy #beautiful #istanbul #igersistanbul #turkey
time to say farewell to London #london #aeroview #lights #night #beautiful (at London Heathrow Airport (LHR))

10 Aralık 2013 Salı

#paper #art #colors #exhibit #museum #saatchi #gallery #london #igerslondon #uk (at Saatchi Gallery)

#paper #tree #colors #box #art #exhibit #museum #saatchi #gallery #london #igerslondon #uk
#art #painting #sculpture #exhibit #museum #saatchi #gallery #london #igerslondon #uk (at Saatchi Gallery)
#red #leaves #autumn #london #igerslondon #uk (at Tate Britain)
Hummingbird aşkına!!! #cupcakes #cakes #red #velvet #colors #colorful #sweet #delicious #hummingbird #bakery #london #igerslondon #uk (at The Hummingbird Bakery)

7 Aralık 2013 Cumartesi

#wahaca #mexican #food #restaurant #architecture #colors #sun #sunset #design #southbank #london #igerslondon #uk (at Wahaca’s Southbank Experiment)
#ayseerkmen #turkishpainter #art #painting #exhibit #museum #barbican #london #igerslondon #uk (at Barbican Art Gallery)
#art #kite #butterfly #little #people #exhibit #museum #gallery #london #igerslondon #uk
(at The Old Truman Brewery)

#watercolor #art #painting #exhibit #museum #gallery #london #igerslondon #uk (at The Old Truman Brewery)

4 Aralık 2013 Çarşamba


the fashionable sis!! #sis #sister #black #beautiful #fashionable #blonde #blondie #garden #walk #london #igerslondon #uk 
(at Kensington Gardens)

23 Kasım 2013 Cumartesi

londra dönüşü içimdeki yazma konusundaki heves ilk iş günümde söndü. i need some fresh air, God! Please!!! ne fotoğraflarıma bakabildim, ne videolarımı düzenleyebildim. öyle ki biraz daha beklersem, yeni londra fotoğraflarım olacak!
londra'nın noel havasını koklasam, istanbul'un bu puslu iç karartıcı havasını görmezden gelmeme iyi gelir mi ki? nişantaşı'nda daha henüz kurmaya başlanan sokak düzenlemeleri yetmiyor, hala kasım'dayız diye bağırıyor sanki. oysaki londra'da ekim sonunda başlayan çalışmalar sonucu daha şimdiden buz pistleri kurulmuş, ağaçlar süslenmiş, mağazaların vitrinlerinde yine beni cezbedici şeyler belirmiştir…
eylül bitmek bilmezken ekim-kasım coşturdu. daha dün sanki ayın 5iydi, bugün ise defteri kapatıyoruz. yıllık haftasonu programımı yapmak için üzerimdeki üşengeçlikten biran önce kurtulmalıyım yoksa yaz gelecek! o derece yani!! :)) 
yarın olsun ve haftasonu hiç bitmesin istiyorum!!! 

15 Kasım 2013 Cuma

we’re going to central, left all luggage and relieved 😁 #fun #sis #sister #happy #happytimes #wheniwasinlondon #beautiful #blonde #blondie #girl #joy #london #igerslondon #uk (at Hillingdon)
my sister’s creative thoughts #draw #drawing #fuck #sad #sadtomato #fun #sketch #london #igerslondon #uk (at 14A Sutton Court Road)

13 Ekim 2013 Pazar

Wait for me dear London! I’m coming!!
One Day

12 Ekim 2013 Cumartesi

My sweet sister :) #muzy #dinner #love #fun #happy #sis #sister #sweet #housecafe #thehousecafe #ortakoy #istanbul #turkey #igersturkey
Ilk günler alışmak zordur, hava kötüdür deniz dalgalı ve en kötüsü de hala iş kafasındasınızdır. Sanki tatilden çok iş gezisidir. 15 derece birden değişen ısı farkına rağmen üstünüzdeki trikoyu yadırgamazsınız. Güneşin ısıtması bile kafidir. Hayatınız boyunca yemediğiniz kadar çok yersiniz ve neredeyse yapabileceğiniz tek aktivite budur. İçiniz içinizi kemirir sanki birşeyleri yapmayı unutmuşsunuz gibi rahat rahat bir kitap bile okuyamazsınız. Herşeyi koşturmaca halinde yaşamaya alıştığımız için tatili de tüketmeye çalışırız. Ne var ki şartlar zaten elvermez. Sonra günler geçerken hava ısınmaya başlar siz de gevşemeye haftalardır bitirenediğiniz kitap su gibi akar tek günde biter. Deniz hala çok uzak gibidir. Soğuk endişesi geride tutar sizi. Sonra bir cesaret atarsın dalgalara. Özlemiş olduğunu farkedersin derinliklerde ve sonsuzlukta kaybolmayı. Gün batarken güneşin son ışıkları ısıtırken tenini dalgalara kulak verdiğin bi an çalmaya başlar bir şarkı. Dalar gidersin. Sen bile bilmezsin denizin derinliğine mi yoksa anılara mı daldığını. Kelimeler uçuşmaya başlar, doldurur aklını arı kovanı gibi. Tek istediğinin o anı dondurup içinde kalmak olduğunu keşfettiğinde, keşke bir ananas votka olsa, güneşin sıcaklığına, rüzgarın esintisine ve dalgaların sesine karışan bu şarkıda ne güzel olurdu diye aklından geçtiğinde olmuşsundur artık. İşte o an tatildesindir.

28 Eylül 2013 Cumartesi

Lost in a sunflower field?¿ #sis #sister #sunflower #sunflowers #field #color #colors #girl #road #outside #beautiful #hat #lost #turkey #igersturkey

24 Eylül 2013 Salı

Feel the energy 😁 #energy #energic #sport #Adidas #Nike #color #colorful #fun #happy #joy #ginger #girl #me #office #yoo #architecture #macka #istanbul #turkey #igersturkey

15 Eylül 2013 Pazar

#vacation #sun #sunny #sunbathe #summer #white #dress #sunglasses #blue #piccollage #beautiful #fun #joy #happy #house #igdaily #igaddict #instabest #instagood #instamood #iphonesia #iphoneonly #erdek #turkey #igersturkey

9 Eylül 2013 Pazartesi

#curiosity #book #books #bookshop #bike #bicycle #black #white #instabest #instagood #igdaily #igaddict #iphonesia #iphoneonly #iphonedaily #iphonography #london #londoniscalling #igerslondon

6 Eylül 2013 Cuma

#summer #sea #sun #sunny #sky #blue #girl #hat #sunglasses #rayban #sunbathe #beautiful #happy #fun #friends #joy #cesme #izmir #turkey #igersturkey (at Çeşme (İzmir/Turkey))

3 Eylül 2013 Salı

wall decoration #rope #color #colorful #clock #hanging #beautiful #deco #decoration #curcuna #alaçatı #izmir #turkey #igersturkey (at Alaçatı)

24 Ağustos 2013 Cumartesi

Kıyafetler dökülsün ortaya, hayde bakalım!! Sonunda tatile mi çıkıyorum ne?! En harbisinden hemde ☀👙🏊🐠🎶🍸😁😘 #clothes #luggage #vacation #summer #fall #aegeansea #happy #fun #love #joy #igdaily #igaddict #instabest #instagood #instamood #iphonesia #iphoneonly #iphonedaily #iphonography (at mimar hanım'ın evi)
Bütün arkadaşlarım artık sırasıyla doğuruyorlar, evlendikleri yetmezmiş gibi…

16 Ağustos 2013 Cuma

Bu bebek bir harika!!! #motorcycle #fun #friends #happy #beautiful #summer #summernight #joy

11 Ağustos 2013 Pazar

Köpüş #puppy #cute #friends #love #fun #happy #joy #selcuk #igersizmir #igersturkey (at Yavuz'un Yeri)

9 Ağustos 2013 Cuma

Deniz kum güneş ha bir de deniz tuzu tabi :)) #sun #sunny #sea #love #friends #fun #joy #happy #cesme #igersizmir #igersturkey #igdaily #igaddict

8 Ağustos 2013 Perşembe

Paul abinin öğütlerini okuyorum ve tembellik hakkımı kullanıyorum 😊😜😘 #paullafargue #tembellikhakkı #ledroitalaparesse #book #travel #joy #fun #love #holiday #holatravel (at Kadıköy)

7 Haziran 2013 Cuma

happy birthday sweetheart… best wishes to you, dear Naz…

28 Mayıs 2013 Salı

King of Convenience on the stage…. #kingofconvenience #concert #music #fun #friends #love #happy #joy #babylon #soundgarden #parkorman #istanbul #igersistanbul #igersturkey (at PARKORMAN Babylon Soundgarden)
Çalışanın sabah sporu: yolun kalan kısmını yürümek!! (at Setüstü)
Saat 08:25 her İstanbullu gibi işe bugün de zamanında gidebilmek için Tanrı’ya dua ediyorum…. (at Karaköy Tramvay Durağı)
Ekspres otobüsü yakalamış olmanın mutluluğu içindeyim. Öyle ki, teknolojinin vermiş olduğu nimetten faydalanıp çoktan gazetemi okudum. Ekonomi sayfalarına göz gezdirdim. Hatta günlük burç yorumuma bile baktım.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Şu an sörvivor'daki Duygu'nun hissiyatlarına empati kurabiliyorum. Uyuz insanlara çokçana uyuzum!!!

26 Mayıs 2013 Pazar

Bir festival bu kadar mı güzel olur?? King of Convenience’ın geleceğini duyduğumdan beri Soundgarden’a kilitlenmiştim. Cuma günü gözüm yüzünden hastanelik olmam bile engelleyemedi beni. Taktım güneş gözlüklerimi, ışınladım kendimi… Özlemişim güneşte bira içerken mayışmayı ve müziğe kaptırıp kendimi dans etmeyi… Ne demiş abiler I’d rather dance with you… :)))
Lanterns #lantern #night #lights #beautiful #tree #babylon #soundgarden #parkorman #istanbul #igersistanbul #igersturkey (at PARKORMAN Babylon Soundgarden)
Dün akşam farkettim ki, insanlar asıl ayık kafa daha saldırganlar. Sabahın erken saatlerinde şahit oluruz en çok kavgalara. Peki festival çıkışı alkollü bu kadar gencin doldurduğu metrodaki neşeye, kahkahaya ve eğlenceye ne demeli?? Bazıları halimizi beğenmiyor olabilir. Biz içince güzelleşenlerdeniz :)))

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Kafamız kıyak :p #concert #babylon #soundgarden #parkorman #music #fun #happy #friends #joy #istanbul #igersistanbul #igersturkey (at PARKORMAN Babylon Soundgarden)

17 Mayıs 2013 Cuma

Haftalardır deli gibi çalışıyorum. Öyle ki gözümü kapatıp açıncaya dek haftasonu cuma akşamı trafikte buluyorum kendimi. Ee bu güzel bişi tabi ama aynı hızla bitmese çok şükela olurdu. Evde olmam gereken bu saatte, trafikten kaçmak için yegane mekanım sbx’a sığındım. Tabi saatlerce altını üstünü getirdikten sonra.
Bu sefer son günlerde beler yaptığımdan çok, biriktirdiğim twitter’lık cümlelerimi sıralayacağım.
En bombasından başlayayım. Okulunun kapısının önünden bile geçmeyen Kültür Üniversitesi öğrencilerinin söz konusu bahar şenlikleri olunca sabahlara kadar okulda tepinmeleri çok ironik.
Trafikte canavar gibi kullandığım halde, dar sokakta iki araba karşı karşıya geldiğimizde diğer araçtakinin ‘ulan bu da kadınmış, zaten geri gidemez’ deyip tereddütüsüz geri vitese takmasına ba-yı-lı-yo-rummmmm. :)
Öğrenci işleri başkanlığını yoldan arayıp diplomamın hazır olduğu öğrendiğim halde, ofislerine gittiğimde işin aslının yalnızca rektörün imzası olduğu farketmek çok acı verebiliyor. Üstelik sadece bir vesikalık yapıştırması ve imza attırması bile saatler sürebiliyor. Hell yeah!!! Chinese torture!…
Yeni araçlar kadar ikinci el arabaların da çok pahalı olduğu söyleyen annem, nedense arabamızın çok ucuza gideceğini düşünebiliyor.
Evimizin tuvaletleri hariç her odasında televizyon olmasına karşın, ısrarla salonda tv kapışması yapmamız çok manasız. :)) neyseki birimiz sigara molasına çıkıyor.
Yeni sezon bir elbise, daha mağazalara gireli birkaç gün olmuşken Türkiye çapında tükenmesine anlam veremiyorum. Türkiye ekonomisini kadınlar elinde tutuyor. İzleme şansınız olursa taksi ve sarı dolmuşların sağda müsait bi yere intihar dalışı yaptığına tanık olacaksınız.
Pazartesi sabahları kesinlikle sendrom yaşamıyorum ama salı günleri bitmeyecekmiş gibi gelebiliyor. Ve sanırım cumayı pek umursamıyorum. Çünkü ‘bugün cuma mı??’ sorusunu çevreme çok soruyorum.
Ha bi de şu var. Sanırım birgün kendi tükürüğümden boğulacağım.

4 Mayıs 2013 Cumartesi

YAZIN GELIŞI HIDRELLEZDEN BELLI OLUR :)

Malum Hıdrellez yaklaştı. Ben de sağdan soldan duyduğum rivayetlerin aslını astarını internetten gıgıllayarak soruşturdum. Karşıma çıkan sonuçlar karşısında kafamda daha çok soru işaretleri oluştu. 
1. Hıdrellez öncesi, 41 karınca yuvasından alınan toprak, ev halkının para cüzdanına az miktarda konursa, o eve bolluk ve bereket gelir. Bazı kaynaklarda toplayabildiğiniz kadar şeklinde geçmekle birlikte benim bildiğim 7 adet yuva yetiyor. En etkili formül bu imiş. Para-lanmak isteyenlere duyurulur. :) 
2. Evlenmek isteyen delikanlı, özel bir surette hazırlanmış tuzlu çöreği 5 Mayıs akşamı yiyerek gece uykusuna yatarsa, rüyasında evleneceği kızı görür. Bu madde daha çok kabusa sebep olabilir. Uyarmadı demeyin. Sonra kızı gerçek hayatta gördüğünüz yerden kaçarsınız!
3. Hıdrellez günü için önceden ekmek pişirilir, bu ekmek parçalanmaz. Sofraya tam olarak konur. Tam ekmek ailenin bütünlüğünü simgeler. Bunu yorumsuz geçiyorum. 
4. 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan akşam, soğanın yeşermiş yapraklarından ikisi aynı anda kopartılarak her biri için niyet tutulur. Hıdrellez günü bu yapraklardan hangisi daha çok uzarsa, o niyetin gerçekleşeceğine inanılır. Hayır yani, bir sor bakalım. Acaba bu yılımın ne kadar çileli geçeceğini merak ediyor muyum? 
5. Çocuğu olmayanlar, 5 Mayıs günü akşam ezanından sonra kutsal bilinen bir ağaca al/yeşil yazmalar bağlarlar. Sabah gün doğmadan yazmalara bakılır. Kaybolanların sayısı kadar çocuk olacağına inanılır. Çok sakat bir uygulama. Tek kale maç yapacak bir takım kurabilirsiniz. 
6. Çocuğu olmayan kadın, 5 Mayıs akşamı abdest alıp namaz kıldıktan sonra, bezden yaptığı bebeği, gül ağacının dibine koyarsa çocuğu olur. Zaten bu kadar olumlama yaparsanız yoga ve meditasyonla bile hamile kalınabilir. (Bence!)
7. Hasta ve yaşlılar, 5 Mayıs akşamı çimenler üzerinde yuvarlanırlarsa şifa bulurlar. Hasta ve yaşlılar çimen üzerinde yuvarlanabilecek güç kendilerinde bulabiliyorlarsa zaten ne hastadırlar ne de yaşlı!
8. Hıdrellezden birkaç gün önce kırlardan toplanan 41 çeşit çiçek, bir kapta su içine konur. Bu su, Hıdrellez günü hastalara şifa vermesi dileği ile içirilir. Daha çok zehirlenmeye sebep olabilir. +18 bu madde. 
9. Eve bolluk, bereket gelsin diye 5 Mayıs akşamı namaz kılınıp dua edilir. Bu maddeye yorum gereksiz. 
10. 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan akşam, soyduğu elmayı, yastığının altına koyup yatan genç, gece rüyasında evleneceği kızı görür. Çürük kokusu, böcekler… ıyykk… Artı olarak yastık altındaki sert cisimle nasıl uyunur? Bana biri bunu açıklasın! 
Araştırmalarım Hıdrellez Günü Uygulamaları ile devam edecek. 

22 Nisan 2013 Pazartesi

YA SIZ, NASIL HATIRLANMAK ISTIYORSUNUZ???

Dün akşam eski maillerimi karıştırıyordum. Bana gönderdiğin binlerce mail içinden bu çıktı karşıma ilk.  
“Sen de dedem gibi ölecek misin, anneanne?” sözleri hasta odasında yoğun sessizlik yaşanmasına neden olmuştu. Geçirdiği ameliyatlardan sonra pek toparlayamamış yaşlı bayan hastamızı ilkokula yeni başlamış torunu ve kızı ziyarete gelmişti. Küçük çocukları hasta ziyaretine kabul etmememiz başlangıçta sorun yaratmış, kısa süreli ziyaret için izin koparmışlardı. Hasta odasında ana kız konuşup dertleşirken torun araya girip sormuştu o can sıkıcı soruyu. Kafamı eğip elimdeki dosya ile ilgileniyormuş gibi yaptım. Hastamız torununu yatağın kenarına oturttu. Ellerini tutarak “Şimdi değil, iyileşip eve döneceğim, merak etme. Hemen ölmeyeceğim. Ama er veya geç hepimiz öleceğiz” dedi. Torun yanıttan pek tatmin olmuş gibi değildi.
-Ama bu haksızlık, anneanne. Ölünce onları bir daha göremiyoruz. Dedemi çok özledim ben.
-Merak etme, insanlar ölünce görünmez olurlar ama hepten yok olmazlar.
Torun bir süre ananesinin boynundaki kolye ile oynayarak düşündü. Sonra “Peki insanlar ne oluyor, ölünce” diye sordu. Anneanne önce bana sonra kızına baktı. Torununun saçını okşayarak;
-Bir şekilde aramızda oluyorlar, ölenler. Kimi bir renk, kimi tat veya koku kimi de dokunuş olup geri geliyorlar. Mesela rahmetli annemin yaptığı puf böreğini hiç unutmadım. Nerede o kokuyu veya tadı bulsam annemin orada yanımda olduğunu bilirim. Dedeni ise saçlarımdaki dokunuş ile hatırlarım. Nerede bir rüzgar saçlarımı okşasa dedenin yanımda olduğunu düşünür, sevinirim.
-Peki sen ölünce ne olup geleceksin, anneanne?
-Onu sen bileceksin. Beni nasıl hatırlamak istersen o şekilde geleceğim yanına.
Ziyaret kısa sürmüştü. Onlar odadan çıktıktan sonra hastamız torununu çok özlemiş olduğunu belirterek ziyarete engel olmadığımız için teşekkür etti.
-Bu küçük torunumu büyüğünden daha çok seviyorum, doktor bey.
-Torunlarınız arasında ayırım yapmamanız gerekmez mi?
-Haklısınız ama böyle olmasında biraz kızımın da kabahati var. İlk çocuğunu çabuk büyütmeye çabaladı. Kendince başardı da. Ama hepimizden uzak soğuk, ağır biri oldu çıktı, büyük torunum. Şimdi hepimiz yakınıyoruz ama iş işten geçti.
-Neden böyle oldu?
-Ne yazık ki, kızım da diğerleri gibi zamane annelerinden oldu. Çocuğunu en iyi şartlarda, en iyi okullarda en iyi eğitim ile yetiştireceğim diye tutturdu. Çocuğun almadığı ders kalmadı neredeyse. Bale, piyano, tenis, yüzme dersleri yetmedi kolejlerde okuttu. Onunla birlikte ders çalışıp sınavlara birlikte girdi sanki. Şimdi adı sanı duyulmuş kolejlerden birinde okuyor. Ama hepimizden uzaklaştı. Derslerinden başka oyun bilmeyen soğuk ağır biri oldu.
Bir süre sustu, soluklandı. Elimi tutup yatağında doğruldu. Yastıklarını düzelttim.
-Zamane anneleri böyle oluyor, işte. Çocuk yetiştirmeyi yemek yapmak sanıyorlar. Parayı bastırıp en donanımlı mutfakta en iyi malzemeleri kullanırsa yemeğin mükemmel olacağını hayal ediyor, ortaya çıkan yemeğe bakıp neden lezzetli olmadığını soruyor, kabahati mutfakta veya malzemede arıyorlar. Kendilerine hiç kabahat bulmuyorlar. Halbuki elinin emeği, sabrı, özeni olmadıkça lezzeti yakalayamazsın. Hele bir sarma sarsınlar da göreyim ben onları. Bu kez de “o kadar emek verdim, kimseye yedirtmem” diye tutturur bunlar.  Sanki analarından böyle gördüler. Hayat kolaylaşıp hızlandıkça her şeyin aynı kolaylıkla yapılacağını sanıyor bu zamane anneleri. Çocuklarını da çabuk büyütmeye uğraşıyorlar. Onları hızlı yaşlandırdıklarının farkında bile değiller. 
-Yani?
-Çocuk bu, yetiştiği ortamdaki insanlara anne babasına benzeyecek elbet. Çocuk onlara benzemeye başladıkça anneler kendi beğenmediği yönlerini çocuklarında görüp kızıyor, nerede hata yaptıklarını bulmaya çabalıyorlar. İkinci çocukta ise o ilk heves kalmıyor da öyle kurtarıyor onlar kendilerini.        
Boğazı kurumuştu. Bir yudum su içip eskiden ailelerin ilk çocuklarının ağabey ve abla ağırlığı ile yetiştirildiğini ilk çocukların aileyi iyi yansıtma görevi olduğu için daha değerli olduğunu ama artık devrin değiştiğini ailelerin kendilerini değil de hayallerini çocuklarına yüklediğini, ilk çocuktan sonra gelenlerin ise daha özgür olgunlaşıp aileye daha çok benzediğini anlattı.
Birkaç gün sonra hastamızın başucunda suluboya bir resim vardı. Mavi gökyüzünde sapsarı güneş ve bir de uçurtma uçuran kız çocuğu vardı, resimde. Hastamız resim ile ilgilendiğimi görünce okumakta olduğu gazetesinden kafasını kaldırıp;
-Torunum benim için yapmış bu resmi, doktor bey. Resimdeki kız kendisiymiş. Karar vermiş, ben ölünce resimdeki gökyüzünün mavisi olacakmışım, onun için. Gökyüzüne her baktığında benim yanında olduğumu bilecekmiş, böylelikle. Bu sımsıcak güneş ise dedesiymiş.
Gözleri dolmuştu. Birkaç damla yaş süzüldü gözlerinden. “Torunumun gözünde gökyüzünün mavisi olacakmışım, dedesi de hepimizi ısıtan güneş. Daha ne olsun?” dedi.
Öğle arasında bahçeye çıktım. Yağan yağmurun ardından masmavi gökyüzünde açan güneş, sıcaklığını iyice hissettiriyor, ağaçlar sonbahara hazırlanıyordu.
Sen; kışın soğuğunda içimi ısıtan güneş, yazın sıcaklığında beni sarmalayan rüzgarımsın… ve her daim benimlesin… biliyorum… Seni çok ama çok özlüyorum, babacığım… 

21 Nisan 2013 Pazar

i have not been for a while. i know, sometimes neglect everything. cos i miss the point. but this weekend i had the chance to reset my mind. yes! finally… i am back! :)

13 Nisan 2013 Cumartesi

Happiness with my girls #love #family #beautiful #happy #fun #laugh #brunch #coffee #happiness #girls #emirgan #emirgankorusu #istanbul #igersistanbul #igersturkey (at Sarı Köşk)