17 Mayıs 2013 Cuma

Haftalardır deli gibi çalışıyorum. Öyle ki gözümü kapatıp açıncaya dek haftasonu cuma akşamı trafikte buluyorum kendimi. Ee bu güzel bişi tabi ama aynı hızla bitmese çok şükela olurdu. Evde olmam gereken bu saatte, trafikten kaçmak için yegane mekanım sbx’a sığındım. Tabi saatlerce altını üstünü getirdikten sonra.
Bu sefer son günlerde beler yaptığımdan çok, biriktirdiğim twitter’lık cümlelerimi sıralayacağım.
En bombasından başlayayım. Okulunun kapısının önünden bile geçmeyen Kültür Üniversitesi öğrencilerinin söz konusu bahar şenlikleri olunca sabahlara kadar okulda tepinmeleri çok ironik.
Trafikte canavar gibi kullandığım halde, dar sokakta iki araba karşı karşıya geldiğimizde diğer araçtakinin ‘ulan bu da kadınmış, zaten geri gidemez’ deyip tereddütüsüz geri vitese takmasına ba-yı-lı-yo-rummmmm. :)
Öğrenci işleri başkanlığını yoldan arayıp diplomamın hazır olduğu öğrendiğim halde, ofislerine gittiğimde işin aslının yalnızca rektörün imzası olduğu farketmek çok acı verebiliyor. Üstelik sadece bir vesikalık yapıştırması ve imza attırması bile saatler sürebiliyor. Hell yeah!!! Chinese torture!…
Yeni araçlar kadar ikinci el arabaların da çok pahalı olduğu söyleyen annem, nedense arabamızın çok ucuza gideceğini düşünebiliyor.
Evimizin tuvaletleri hariç her odasında televizyon olmasına karşın, ısrarla salonda tv kapışması yapmamız çok manasız. :)) neyseki birimiz sigara molasına çıkıyor.
Yeni sezon bir elbise, daha mağazalara gireli birkaç gün olmuşken Türkiye çapında tükenmesine anlam veremiyorum. Türkiye ekonomisini kadınlar elinde tutuyor. İzleme şansınız olursa taksi ve sarı dolmuşların sağda müsait bi yere intihar dalışı yaptığına tanık olacaksınız.
Pazartesi sabahları kesinlikle sendrom yaşamıyorum ama salı günleri bitmeyecekmiş gibi gelebiliyor. Ve sanırım cumayı pek umursamıyorum. Çünkü ‘bugün cuma mı??’ sorusunu çevreme çok soruyorum.
Ha bi de şu var. Sanırım birgün kendi tükürüğümden boğulacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder