16 Şubat 2013 Cumartesi

8 Şubat 2013 Cuma

Kurtlarımızı döktük bu gene. Uzun zamandır gidemiyordum milongalara. O kadar iyi geldi ki. Bunu da sık yapmalı, paslanmamalıyım.

6 Şubat 2013 Çarşamba

Yoğun geçen bir günün ardından kendimi alışverişe vurmak istiyorum. Zira şu sıralar kudurdum. Yoğun demişken, hakkaten narsist, mazoşist tuhaf bişeyim. Onu kanıtladım. Çoğu mimar belki böyledir ama sınırları zorluyorum azimle. İş stresinden kusacak duruma gelmek meğerse beni mutlu ediyormuş. Boş durmaya tahammülüm yok. Yeni emekli olanlar da belki bundan sapıtıyordur. Neyse konuyu dağıtmayayım, alışveriş diyordum. Kredi kartımda, kalbime 300 joule'lük elektroşok etkisi yaratacak kadar derin yaralar açacak moddayım. Biri beni durdursun lütfen!?

5 Şubat 2013 Salı

Bu aralar nasıl bir yorgunluksa artık, ancak işe geldiğimde beyin uyanışı yaşayabiliyorum. Bu sabah ayaz var. Ne demeye arabadan indim bilmiyorum. Geri yürümeye üşendim, Nero'ya kadar yürümeye üşenmedim. Ve tabi ki unuttuğum şeyin ne olduğunu hatırladım. Lacivert paltom ve siyah çantamla, iki ayağıma farklı ayakkabılar geçirmiş gibiyim. Neyseki bütün gün ortalarda gözükmicem. Saatlerimiz 9'a yakın bir dilimi gösterdiğine göre mimar hanım'ın da mesai saati gelmiş demektir. Ciao…
Rainbow on @weheartit.com - http://whrt.it/YP8XxT

1 Şubat 2013 Cuma

günlerdir bu kaçıncı yazma girişimim, sayısını unuttum. ne cümleler, paragraflar sildim. hiçbiri yetmedi, sana olan özlemimi anlatmaya. hiçbir fotoğraf kapatmadı içimdeki boşluğu. anılar hep içimde ama yalnız gözlerimi kapattığımda geldi kulağıma sesin, gülüşün, kızım deyişin… sonra ocak ayından nefret ettim…