28 Eylül 2011 Çarşamba

aklıma geldi de, bu yıl ne sonbaharı karşıladım, ne de eylül'ü, her yılın aksine… hayatımda belki de ilk defa bir eylül ayını çok mutlu geçirdim. umarım diğerleri de böyle devam eder… gerçi sürekli tartışacak bişiler bulabiliyorum… o yüzden sevgilim benimle uğraşmayı bırakmış! kendim göreyim istiyomuş ve bu yüzden sesini çıkartmıyormuş! AMAANN TANRIMMM, sonunda beni anlayan, müthiş zeki, harika bir erkek! ewet, ewettt!!! biliyorum, daha deneyimlisiniz, daha çabuk sezinliyorsunuz, birçok şeyi öngörebiliyorsunuz… vs. AMA kimin umrunda? annem ve babam da uyarıyor ama kendim görmek istiyorum. hatta açık ve net, bazen yaptığım hataları bile seviyorum. çünkü ben böyleyim… =) (hatta biraz tuhaf bile olabilirim, ama siz zaten beni böyle kabulleniyorsunuz.)
bi de bu noktada değinmeden geçemicem. ilişkimi tartışarak, kavga ederek yürütebilmeyi; deli gibi kızdığım ve hiçbir şekilde sonuçlandıramadığımız halde sebepleri öylece bırakabilmeyi öğreniyorum bu aralar… hatta önce kavga edip, sonra sakince konuşabilmeyi çözüyorum..
bu kız bu konuya takılmış abi, demeyin ama büyüyorum sanırım. bi de değişiyorum ama iyi anlamda… kendimi arıyorum, ipucu bulunca bir kenara not ediyorum… içimde eskilerden neler kalmışsa arada gözden geçiriyorum. işte bunlardan birinde aklıma geldi yine her yıl okullar başlarken, eylül çok hüzünlü olurdu. artık okul bitti diye mi bu sene bana uğramayı unuttu, nedir? özlemişim ben meğerse eylül'ü ve kızıl saçlarını… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder